Sınav Kaygısı
PSİKİYATRİ

Sınav Kaygısı

Özge sınıfta oturdu ve derin ve uzun bir nefes aldı, sonra yavaşça nefes verdi. Bu, bir testten önce sinirlerini sakinleştirmek için geçmişte öğretildiği birçok teknikten biriydi. Hoca elinde kağıtlarla odaya girdi. Özge'nin avuçları terlemeye ve kalbi hızla çarpmaya başladı. "Bunun için hazırsın. Bütün gece çalıştın." Ne yazık ki, kendi kendine söylediği her moral verici mesaj başka bir sesle karşılandı “Gerçekten hazırlanmak için elinden geleni yaptın mı? Keşke bir hafta önce çalışmaya başlasaydın.” Bir iç savaş gibi geldi ve kalbi çarpmaya başladı. Tekrar derin bir nefes aldı ve kendini toparlamayı umarak gözlerini kapadı. Elindeki göreve odaklandı ve iki saatlik sınav için masasını toplamaya başladı. Eğitmen odanın içinde dolaşırken Özge her adımın daha da yaklaştığını duyabiliyordu. Sanki biri sihirli bir silgi almış ve sınav hazırlığının tüm izlerini silmiş gibiydi. Özge bir kez daha, her şeyi tüketen sınav kaygısı duygusunun kurbanı olmuştu.

Yakında, tıpkı Özge gibi, ülke çapında milyonlarca genç üniversite sınavlarına hazırlanıyor olacak. Sınava girme konusunda korkulu bir endişe hissetmek normal olsa da, sınav kaygısı duyguları ayrı noktaya taşır. Öğrencileri hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkileyebilir ve nihayetinde sınav başarısını etkileyici hale gelebilir. Sınav kaygısının belirtilerini tanımayı ve bunlarla başa çıkmayı öğrenmek, gençlerin final sınavları sırasında daha güçlü ve kontrollü hissetmelerine yardımcı olabilir. Sınav kaygısı yaşayan bir gençseniz, bunun sizin üzerinizdeki felç edici etkilerine yabancı değilsiniz. Neyse ki, bu sınav döneminde kaygının devam etmesine ve hayatınızı etkilemesine izin vermek zorunda değilsiniz. Aşağıda düşünceleriniz, duygularınız ve davranışlarınız üzerinde üstünlük elde etmenize yardımcı olacak bazı stratejiler bulunmaktadır. İyi haber şu ki, sınav kaygınızı yenebilirsiniz ve bu, düşüncelerinizi değiştirmekle başlar.

Randevu Al

Sınav Kaygısının Üstesinden Gelmek İçin 5 Strateji

1. Düşüncelerinizi değiştirin

Stresi bir dost mu yoksa düşman olarak mı görüyorsun? Çoğu insan düşmanı seçer çünkü stres genellikle uyku sorunları, baş ağrısı, kötü beslenme alışkanlıkları ile ilişkilidir ve liste uzayıp gider. Peki ya stres hakkındaki düşüncelerinizi ve stresle olan etkileşiminizi değiştirirseniz? Ya stres hayatınızı mahvetmeye değil de size yardım etmeye çalışıyorsa? Aslında, araştırmalar stresin sağlığınız veya bu konuda yaşamınız için büyük bir sorun olmadığını göstermiştir. Sorun, stresi bir dost mu yoksa düşman olarak mı algıladığınızda yatmaktadır. Bir düşman olarak, stres hayatınızı tamamen mahvedebilir, ancak bunu zaten biliyorsunuzdur. Gerçekte stres düşmanınız değildir. Yaptığınız işte mükemmel olmaya hazır olmanızı istiyor. Stresin amacı sizi yok etmek değil, size yardım etmektir. Araştırmalar, stresi anlayan ve kabul edenlerin aslında daha mutlu hayatlar yaşadıklarını ve yaşamda minimum stres yaşayanlara göre hastalığa daha yatkın olmadıklarını bulmuştur. Strese tepkinizi değiştirmek istiyorsanız, zihniyetinizi değiştirmelisiniz.

2. Zamanınızı akıllıca planlayın

Kısa sürede bitirmeniz gereken çok test kitabı var. Peki, bu görevin üstesinden nasıl geleceksiniz? En verimli ve üretken yol, bir çalışma planı oluşturmaktır. Neyi başarmanız gerektiğini belirleyin ve ardından görevi küçük yönetilebilir parçalara ayırın. Muhtemelen şimdiye kadar aynı anda bir sürü derse çalışmanın sadece stres seviyenizi arttıracağınızı anlamışsınızdır. Bu nedenle, düzgün bir şekilde hazırlanmak için kendinize bolca zaman verin. Önce organize olun. Bilmekten sorumlu olacağınız materyali gözden geçirerek başlayın ve ardından notlarınızı sıralayın. Son olarak, materyali gözden geçirmek ve ona bağlı kalmak için bir zaman çizelgesi geliştirin. Tüm notların son bir tekrarı için zaman çizelgenizin sonunda kendinize birkaç gün ayırın. Unutmayın, son tekrar sadece bir incelemedir, yoğun bir öğrenme değildir.

Randevu Al

3. Fiziksel durum

1 – Sağlıklı yiyin. Vücudunuzun verimli çalışması için iyi yakıta (yiyeceğe) ihtiyacı vardır. Araştırmalar, insanların stresli olduklarında, genellikle abur cubur anlamına gelen kolaylık ve rahatlığı tercih ettiklerini gösteriyor. Bu testte kendinize en iyi şansı vermek istiyorsanız, mutfağınızı birinci sınıf yiyeceklerle doldurun ve besleyici bir şekilde yiyin. Kaygı ve stres seviyelerine katkıda bulunan ve onları şiddetlendiren bazı yiyecekler de vardır. Kaygı seviyenizi artırabileceğinden, stresli zamanlarda bu yiyecek ve içeceklerden uzak durmak isteyebilirsiniz.

2 – İyi uyuyun. Uyku, kaygı ve stresi yatıştırmanın harika bir yoludur. Uyku, vücudunuzun ve zihninizin rahatlamasına ve kendini sıfırlamasına izin vererek sinirleri sakinleştirmeye yardımcı olur. Ne yazık ki, stresli olduğunuzda yeterince uyuyamayabilirsiniz. Bir uyku anketinde, gençlerin yaklaşık yüzde 18'i yeterince uyumadıklarında daha stresli hissettiklerini ve yüzde 36'sı stresli oldukları için kendilerini yorgun hissettiklerini bildirdi. Bu nedenle uykuya, fazladan zaman ayırın.

3 – Harekete geçin. Egzersizin ruh halinizi iyileştirmek, size daha fazla enerji vermek ve stresi azaltmaya yardımcı olmak gibi pek çok faydası vardır. Bunun gibi avantajlara rağmen neden bu kadar çok insanın bunu düzenli olarak yapmadığı şaşırtıcıdır. Bu sınav sezonu, koşuya, yürüyüşe, bisiklete binmeye veya bir yoga dersine kaydolmaya giderek zihninizi boşaltmak için fazladan zaman planladığınızdan emin olun!

4. Şimdiki Zamanda Yaşayın

Gün içinde yeniden bir araya gelmek, düşüncelerinizi toplamak ve şu anda yaşamaya odaklanmak için zaman ayırmanız önemlidir. Anı yaşama yeteneğine “farkındalık” denir. Çoğu zaman gelecekte ne olacağını (testi geçip geçmeyeceğini) düşünmekle o kadar meşgul olabilirsin ki, burnunun önünde olanlara dikkat etmeyi unutabilirsin. Şu anda hayatınızda neler olup bittiğine odaklanmak için gününüzde biraz zaman ayırın. Dışarı çıkın ve havayı dolduran sesleri dinleyin, sizi çevreleyen doğanın renklerini görün, yüzünüze değen esintiyi hissedin, temiz hava kokularını içinize çekin ve sizi kucaklayan güneşin sıcaklığını hissedin. Anı yaşamak için zaman ayırın, sadece duyularınızı tazelemekle kalmaz, aynı zamanda sinirlerinizi de sakinleştirmeye yardımcı olur!

5. Kendinize iyi bakın

Hayatta biraz kendinize zaman ayırmalısınız. Unutmayın "Hayat %10 başımıza gelenler ve %90'ı bizim ona nasıl tepki verdiğimizdir". Kendinizle olumlu konuşun. Hayat size bir fiske savurduğunda, "Ben halledebilirim", "Bu yakında bitecek" veya "Daha önce zor şeylerle uğraştım ve tekrar yapabilirim" deyin.

Sınav kaygısının olmadığı bir sınav dönemi geçirmeniz dileğiyle.

Randevu Al


Uzm. Dr. Seher Çakmak

Uzm. Dr. Seher Çakmak

Psikiyatrist & Psikoterapist

Caddebostan'da bulunan özel muayenehanemde hastalarımı ve danışanlarımı yüz yüze veya internet üzerinden kabul etmekteyim.

HAKKIMDA İLETİŞİM